1- Millî Görüş, evvel-i emirde bu toprakların ruhundan çıkan bir çilenin, bir idealin, bir davanın adıdır. Bu dava İslâm davasıdır. Tüm tavır, düşünce, metot ve çalışmalarını İslâm’ın verdiği ruh ile şekillendirir. Erbakan’ın ifadesiyle Millî Görüş, “Bu milletin inancı, tarihi, kimliği, ruh köküdür.” Şanlı bir tarihten sonra gelen zor zamanlarda Müslümanca kalma mücadelesidir. İdeallerinden vazgeçmeyip, zulüm düzenin çizdiği çerçeveye itiraz edip İslâm medeniyetine sahip çıkmanın adıdır. Yeryüzünde Hakk’ın hâkim olması için çalışmaktır.

Millî Görüş’ün ufku sadece inananların değil bütün insanlığın saadetidir. Bütün İnsanlığın saadeti için yeryüzünde hakkın ve adaletin hâkim olması gayesiyle hep beraber disiplinli bir topluluk olarak çalışma görevini ifa etmek Millî Görüş’ün şiarıdır. Buna inancımızda cihat denir.

2- Millî Görüş, İslâm’ın yaşadığımız yüzyılda sosyal, siyasî, ekonomik, felsefî ve ahlâkî olarak söyleyecek sözü olduğuna inanmaktır. Bu itibarla Millî Görüş, İslâm’ı ibadet ve ahlak bütünü olarak görmekle birlikte, insanı ve toplumu her yönüyle besleyen ve şekillendiren ilahî bir nizam olarak görür. Millî Görüş Hareketi, son tahlilde siyaset-parti metodunu kullanan “siyasal ıslahatçı” bir İslâmî hareket olup ülkemizin ve Müslümanların durumlarını düzeltmeyi/ıslahı gaye edinmiştir.

3- Millî Görüş, Hz. Âdem’den günümüze süre gelen hak-batıl mücadelesinin hak tarafın temsilcilerinden olmayı kendisine şiar edinmiştir. Millî Görüş’ün tavrı, konjonktürün oluşturduğu algıya aldırış etmeksizin hakkın ve hakikati savunucusu olmaktır. Zalime hasım olup mazlumdan yana olmaktır. Haksızlığa karşı haklı olanın yanında yer almaktır.

Millî Görüş, yeryüzünde yeniden tesis edilmesi gereken hak bir nizamın öncüsü, adil paylaşımın savunucusudur. Küresel bir oyuna karşı tüm İslâm âleminin yegâne umududur. Kendi değerlerini önemseyen ve her şeyi millî olarak gerçekleştirmek isteyen bu milletin öz benliğidir.

4- İslâm düşüncesi bağlamında esas olan, Müslümanların on beş asırdır üretmiş olduğu bilgi birikimi üzerinden kendi göbeğini kesmesi, kendi düşünce dünyasını ve hayatı dinamize etmesidir. Küresel elitlerin “İslâm’a karşı İslâm” taktiği nevzuhur İslâmî algılar ortaya çıkarmaktadır. Bunlardan en tehlikelisi ise “Ilımlı İslâm”dır. Ilımlı İslâm, cihat olgusunun olmadığı,  özü değiştirilmiş, namazını kılan, orucunu tutan ancak Siyonizm’in kurmuş olduğu düzene sessiz kalan, köleleştirilmiş Müslüman tipini hedefleyen bir projedir. Geleneksel tecrübeyi önemsemekle birlikte İslâm’ı terör ile yan yana getiren yapılar da aynı şekilde projedir. Bu organizasyonlar son tahlilde medeniyetimizin enerjisini boşa çıkarmak için “Küresel Sistem” tarafından kurgulanmıştır. Millî Görüş Hareketi, buna karşın direnç göstermeyi sürdürüp Erbakan’ın ifadesiyle “Namaz kılan köleler olmayacağız” şiarını kendisine düstûr edinmiştir.

5- Mücadele için esas olan legal zemindir. Hareketin temel prensibi, fikre karşı ancak fikirle mukabele edilmesi; fikir, düşünce ve inançlara tahakküm edilmesine meydan ve mahal bırakılmamasıdır. Hedef ve amaçların hayat bulabilmesi için hareket siyasî mücadeleyi öncelemiştir. Bununla birlikte Millî Görüş salt siyasî bir hareket değildir. Kendisine özgü, orijinal bir mefkûreye sahip bir İslâmî harekettir.

6- Millî Görüş, tez sahibi olan bir harekettir. Hareket, adına “Adil Düzen” dediği bir sistem teklifiyle ıslahı öngörür. “Adil Düzen” tezi modern beşerî ideolojilere ve Küresel Sistem’e” karşı, kökeni İslâmî gelenekte olan bir doktrinel tekliftir. Adil bir düzenin ve dünyanın kurulabilmesi için hareket,  maddî ve manevî kalkınma öncelemiş, “Yaşanabilir Bir Türkiye”, “Yeniden Büyük Türkiye” ve “Yeni Bir Dünyayı” hedeflerini belirlemiştir.

7- Millî Görüş,  gardiyan devlet anlayışından garson devlet anlayışına geçiştir. Halkına hizmeti şiar edinmiş olup halk için gayret gösteren idarenin tesis edilmesini öncelemektedir. Millî Görüş’e göre rantiyeye akan musluklar yeniden halka akıtılmalıdır. “Milleti yaşat ki devlet yaşasın” düsturunca esas olan, millettir. Dış güçlere karşı onurlu bir duruş, iç ve dış siyasette günü değil yüzyıllar sonrasını düşünmektir.

8- Millî Görüş Hareketi, millîdir. “Millî” kavramı Kur’an’daki “Millet-i İbrahim”  “İbrahim’in dini” terkibine referansla dinî anlamındadır. Bir dünya görüşü olarak ulusalcılık veya milliyetçilik değildir. “Millî” kavramı, bir taraftan İslâm dini ve medeniyetini kapsarken bir taraftan da Selçuklu-Osmanlı mirasını kapsamaktadır. Millî Görüş devlet, vatan, millet ve bayrağın özgül ağırlığını önemseyen bir dünya görüşüne sahiptir.

9- Millî Görüş, yerlidir ama yerel değildir. Bu toprakların tarihsel ve entelektüel kökenlerinden beslenen Millî Görüş Hareketi, Prof. Dr. Necmettin Erbakan liderliğinde bu kökenlere dayanarak adına “Millî Görüş” denilen orijinal bir mefkûre inşa etmiştir. Millî Görüş; iğneden uçağa, tarımdan ağır sanayiye, yeraltı madenlerinden uzay araştırmalarına kadar her şeyin milli ve yerli imkânlarla yapılmasını arzulamaktır.

10- Millî Görüş Hareketi, “İslâm Birliği” idealine sahiptir. İslâm dünyasının günümüzdeki problemlilerinin ancak İslâm birliği ile sağlanacağını, bunun için de mezhepleri farklı olan Müslümanların, Batının tasallutu karşısında birlik olması gerektiğini,  mezhebî ihtilafların bu birliğin önüne geçmemesi gerektiğini savunmuştur. Hareket, Ehl-i Sünnet mensubiyetinden taviz vermeden, siyasî tavır ile itikadî düşünceyi birbirinden ayırmaktadır.

11- Millî Görüş Hareketi, “Müminler ancak kardeştir”  düsturunun belirlediği tüm Müminlerin kardeş olarak görüldüğü, anti kavmiyetçi, ümmetçi bir fikriyata sahiptir. Hareketin ümmetçiliği millî ve yerliliğine engel olmamıştır. Millîliği ve yerliliği de ümmetçiliğine engel olmamıştır. Çünkü Millî Görüş Hareketi bir eliyle İstanbul’u gösterirken, diğer eliyle Kudüs’ü gösterebilmiştir. Millî Görüş, İstanbul’a tutkun; Kudüs’e âşıktır.

12- Millî Görüş Hareketi antiemperyalisttir. İçerisinde yaşadığımız dünya, emperyalistlerin Yalta Konferansı’nda aldıkları kararlarla kurduğu bir dünyadır. Millî Görüş, “Yeni Dünya Düzeni”ne karşı adil “Yeni Bir Dünya” hedefini belirlemiştir. Millî Görüşçüler tarafından düzenlenecek 2. Yalta Konferansı’nı da “Yeni Bir Dünya”nın kurulmasının başlangıç noktasıdır.

13- Millî Görüş Hareketine göre, Siyonizm, kurmuş olduğu “Gizli Dünya Devleti”  ile dünyayı adeta bir hapishaneye çevirip kontrol eden gücün, adıdır. Bu bağlamda hareket, antisiyonisttir. Ülkemizin ve İslâm dünyasının yakın tarihinde yaşanan sorun ve problemlerin kaynağını da “Küresel Sistem”dir. Bu gücün farkında olmak, sonra da bu buna karşı mücadele etmek bağımsızlığın gereğidir.

14- Millî Görüş hareketi, ciddi bir teşkilat disiplini içerisinde çalışan bir harekettir. Millî Görüş’e göre gereken, hak bir düzen kurulabilmesi için planlı, programlı, teşkilatlı, şuurlu bir şekilde çalışmanın ve seferden sorumlu olunup zaferin Allah’a ait olduğunu bilmektir.

15- Yine Millî Görüş, en umutsuz, karanlık zamanlarda bile şafağın doğacağını bilerek, içinde her zaman taptaze ümitler barındırmaktır. Zira Hareket mensupları şuna inanmaktadır: “İman varsa imkân da vardır”.

Abdurrahman İHSANOĞLU